Dünden Bugüne Konya Ticaret Odası
Dünden bugüne Konya Ticaret Odası
Konya; tarihi İpek Yolu başta olmak üzere, dönemin diğer önemli ticaret yolları üzerinde bulunmuş, doğuyla batı arasında köprü olmuş, kültürel zenginliği ve turizm potansiyeli yüksek bir şehirdir.
Tarih boyunca en eski yerleşim merkezi olan Çatalhöyük’ü içinde barındıran Konya, on bin yıllık tarihiyle birçok alanda öncülük yapmış; özellikle ilim, kültür ve medeniyetteki öncülüğünü ekonomide de sürdürerek merkezi bir şehir olma özelliğini hep korumuştur.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da söylediği gibi; bir başkent daima başkenttir. Tarihi süreçte hep önemli bir misyon üstlenen Konya, Selçukluların Anadolu’yu fethederek kurdukları devletin başkentliğini yapmasıyla dönemin ticari faaliyetlerinin çok yoğun olduğu bir merkez konumuna gelmiştir. Anadolu Selçuklular dönemi, başkent Konya için bir ihtişam devri olmuştur. İki buçuk asra yakın bir süre devam eden bu devirde Konya’nın her tarafı camiiler, medreseler, mektepler kervansaraylar, imaretler, darüşşifalar, suyolları, köprüler, saraylar ve daha birçok binalarla dolmuştur.
13. yüzyılda Konya, sadece Anadolu’nun değil, dünyanın en modern ve düzenli şehirlerinden biridir. Özellikle bu dönemde haçlı seferlerine iştirak edenlerin tuttukları notlarda Konya’nın büyük ve zengin bir şehir olduğu ifade edilmektedir. Bu devirde Konya, Anadolu’yu baştanbaşa geçen büyük yol üzerinde kurulu canlı bir ticaret merkezi konumunda olması Selçuklulardan sonra da ticaret, sanayi ve kültürel merkez olma özelliğini devam ettirmiştir.
Anadolu’nun Türk hâkimiyetinde olduğu 13. yüzyılda sosyal ve ekonomik hayata yön veren Ahilik kurumunun Konya’da ortaya çıkması şehrimizin ayrı bir özelliğidir. Dünya’da eşi benzeri olmayan Ahilik sisteminin Selçuklu döneminden Osmanlı dönemine ve günümüze kadar sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda toplumsal düzene katkısı çok büyüktür. Bu özellikleriyle Ahilik teşkilatı 21. yüzyılın sivil toplum örgütlerine örnek olan bir teşkilattır.
Osmanlı döneminde Konya’da üretim, esnaf tarafından ve küçük işyerlerinde gerçekleştirilmekte idi. 1889 yılı Salnamesi’ne göre o dönem Konya’daki dükkân sayısı 2078’dir. Şehirde 18 han, 88 fırın, 4 eczane, 7 lokanta, 2 adet petrol ve 29 su ile çalışan değirmen, 1 selhane, 3 debbağhane, 1 kasaphane, 3 buzhane ve 7 kervansaray bulunmaktaydı.
Konya’da hemen her tür esnaf çarşı ve pazar yerlerinde faaliyet göstermiştir. Her esnaf grubunun ayrı bir kısmı, sokağı, meydanı ya da pazar yeri bulunması Konya’da ticarette kümeleşmenin o dönemde başladığının bir göstergesidir. Konya ticaret hayatının temelini oluşturan bu çarşı ve pazar yerinden en önemlileri Bedesten, Uzun Çarşı, Muhacir Pazarı, Ağaç Pazarı, At Pazarı, Buğday Pazarı, Kadınlar Pazarı, Saman Pazarı, Aziziye Pazarı, Kömür Pazarı ve Odun Pazarıdır. İlimizdeki en eski sanayi ürünleri; dokuma ürünleri, halı, kilim, ipek, keten, kahve değirmeni, tabanca, makas, her türlü deri ve deri mamulleri, ayakkabıcılık, bezir-susam-haşhaş yağları ve baruttur.
Osmanlı’da Tanzimat ve meşrutiyetten sonra batılı anlamda ticari faaliyetlerin sürdürülmesini hedef alan hükümetler bunların teşvik edilmesi için girişimlerde bulunmuştur.
Bütün bu gelişmeler üzerine 20 Ocak 1880'de 11 maddelik bir nizâmnâme ile Dersaadet Ticaret Odası kurulur. Ülkemizde ilk açılan ticaret odası Dersaadet Ticaret Odası ismi ile İstanbul Ticaret Odası’dır. İstanbul dışında ticaret odalarının açılışı Dersaadet Ticaret Odası’nın 4 Kasım 1881 tarihli kararından sonradır. Anadolu’da da ticaret odaları kurulması yönünde alınan karara göre Konya Ticaret Odası’nın kurulma kararı padişah fermanı ile İstanbul Ticaret Odası meclisinde alınmıştır.
Bu kararın ardından 1882’de Konya Ticaret Odası kurulur. Odanın tarihi aslında Konya’nın ve ülkemizin sosyal ve ticarî tarihinin özeti gibidir. İlk oda yönetim kurulunun on iki kişilik heyetinin yarısı gayri müslimdir. İlk dört yıldan sonra gayri müslimler çoğunluğa geçer. Kuruluşunun onuncu yılında yani 1892 yılında ise artık yönetim kurulu başkanı bir gayri müslimdir. Konya’da ticarî hayat Tanzimat, meşrutiyet dönemi gelişmelerine paralel olarak azınlıkların ağırlıklı olarak ellerindedir.
Balta Limanı Ticaret Anlaşması ve Tanzimat Fermanı ile siyasi ve ekonomik alanda başlayan Avrupa üstünlüğü, Anadolu’da da etkisini göstermiştir. Yerli azınlıklarla dış irtibatlar, ticari ilişkileri de etkilemiştir. Batılı ticaret erbabının doğal müttefiki gibi algıladığı azınlıkların, ticaret ve sanayi alanındaki etkinliği, Tanzimat sonrasında artmıştır. Bu durumu Ticaret Odasının yönetim listelerini tararken fark etmek mümkündür.
Nüfus ve ticarî kapasiteye rağmen Konya yabancı devlet temsilciliklerinin ilgi duyduğu, resmen konsoloslukların açıldığı bir şehirdir. 1896'da Konya'da, Rusya ve İngiltere'nin konsoloslukları da vardır. 1899'da Fransız Konsolosluğu açılarak konsolos sayısı üçe çıkar. Daha sonra bu üç yabancı misyona, Alman Konsolosluğu da eklenir.
1908 yılı itibariyle Osmanlının son döneminde kurulan şirketlerin 130 tanesi azınlık olmayan yerli halka aittir. O dönemde Konya'da kurulan şirket sayısı 19'dur. Konya'da bu 19 şirketin kuruluşuyla eş zamanlı olarak dönemin en yüksek sermayeli bankası olan "İktisadi Milli Bankası" Konya’da kurulmuştur. 1909 yılında Konya eşrafı Şirket-i İktisadiye-i Milliye adıyla komandit şirket yapısında milli bir banka kurulmuş, bankanın adı I. Dünya Savaşı sırasında Konya Milli İktisat Bankası olmuştur. Kurulan bu şirketler büyük bir dayanışma içerisinde çalışarak bölgedeki, yani Konya ve civarında yatırım ve sermayeyi hareketli hale getirmiştir.
Konya, ticarî yönden doğu-batı, kuzey-güney Anadolu ulaşımının; dolayısıyla Anadolu ötesi yolların kesiştiği bir güzergâhtadır. 1896'dan itibaren Berlin-İstanbul Bağdat hattının Konya'ya ulaşması önemli bir gelişme olmuştur.
Konya Ticaret Odası, o dönemki nizamnâmesi gereği olarak Konya merkezinde 1909 yılında Ticaret Borsası açar. Borsanın tam adı; "Ticaret ve Sanayi ve Zahire Borsası"dır. Amaç, "ticarî muameleyi intizama sokmak ve memleketin ilerlemesine hizmet" etmektir. Başlangıçta sanayi odasını da bünyesinde barındıran ticaret odasına ziraat odasının bir hükümet politikası olarak ilave edilmesi ile yönetimdeki azınlık ağırlığı düşürülür.
1920'lere gelindiğinde artık Konya; Eskişehir üzerinden Ankara ve İstanbul'a (kuzey); Afyon üzerinden İzmir'e (batı), güney-doğu istikametinde de Mersin ve Adana'dan İskenderun'a kadar uzanan demiryolu hattı üzerindedir. Bu yollar Konya'yı; ticaret, ilim merkezlerine bağlayan en hızlı hattı oluşturmaktadır. Tüccarlar, "Şimendüfer Kampanyası" eliyle İstanbul'dan aldıklarını Konya'ya göndermektedirler.
1920 yılında Anadolu’da 76 anonim şirket vardır. Konya 19 anonim şirket ile Anadolu’da en çok anonim şirkete sahip olan ildir. Aynı yıl İzmir’de 11; Aydın, Bursa ve Kütahya’da 3’er; Kayseri, Ankara ve Eskişehir’de 2’şer; Erzurum, İzmit, Afyon, Kastamonu, Niğde, Manisa ve Trabzon’da 1’er anonim şirket bulunmaktadır. Konya Ticaret Odası, 1925’te ticaret orta mektebini açmış, borsalar yanında günümüzün fuar anlayışı ile düzenlenen ilk sergisiyle ticarî hayata canlılık getirmeye çaba sarf etmiştir.
1926'ya kadar Ticaret Odası, eski kanun ve yönetmeliğe göre faaliyetlerini sürdürür. 1927 Aralık ayında merkez Ticaret Odası'na, altı kaza odaları bağlanarak merkezî idare anlayışı pekiştirilir.
Oda 1950'den sonra yeni dönem anlayışına uygun olarak kanun ve yönetmelik itibariyle yeniden yapılandırılır.
25 Nisan 1974 tarihinde 8 meslek grubunda toplanan 165 sanayici üye ve 200.000 liralık bütçe ile Konaltaş İşhanı 4. katta bir dairede Konya Sanayi Odası kurulup faaliyete geçirilir.
Konya Ticaret Odası’nın bilinen en eski binası Eski Tellal Pazarı karşısındaki Çıkrıkçılar içinde bulunan iki katlı binadır. Bu binada 1925’li yıllardan 1953 yılına kadar hizmet verdiği bilinmektedir. Üye sayısı ve hizmet alanı genişleyen Konya Ticaret Odası buradaki bina yetersiz kalınca 1954 yılında Kayalıpark’taki Merkez PTT binası arkasındaki Türk Hava Kurumu binasına taşınır. Oda 1983 yılında Büyükşehir Belediyesi karşısındaki satın aldığı arsaya kendi hizmet binasını yaparak o tarihten bu yana bu binada hizmet vermektedir.
Bugün, Konya Ticaret Odası 70 Meslek Komitesi ve 20 binin üzerinde üyesiyle Türkiye’nin en büyük 6. odası unvanına sahiptir.